Makale özeti ve diğer detaylar.
Due to the ambivalent nature of modernity, citizenship has been historically used as a force for inclusion and exclusion. Societal transformations brought about the necessity to reformulate the concept of citizenship into a gendered political conception by which one can evaluate hegemonic relations of different nature. The contested nature of citizenship also provided an avenue for women‟s political participation through different means in different societies. This article aims at outlining the major theoretical perspectives on re-gendering citizenship, which brings us to more practical concerns about the political sphere: Gender mainstreaming is presented as one of the key issues on political freedom for women, which is the second theme emphasized in the article.
Modernliğin kendi içinde çelişkili doğasından dolayı, yurttaşlık tarihsel olarak kapsayıcı ve dışlayıcı bir kategori olarak kullanılmıştır. Sosyal dönüşümler yurttaşlık kavramını daha çok toplumsal cinsiyet ile bağlantılı politik bir kavram şeklinde yeniden formüle etme gereğini ortaya çıkarmıştır; söz konusu kavram sayesinde farklı türlerde hegemonik ilişkiler değerlendirilebilir. Yurttaşlığın savaşımsal doğası farklı toplumlarda farklı araçlar dolayımıyla kadınların politik katılımı için de bir mecra yaratmıştır. Bu makale toplumsal cinsiyet kavramını yeniden vurgulayacak şekilde konuyla ilgili temel kuramsal yaklaşımları ele almayı hedeflemektedir; böylelikle kamusal alan ile ilgili daha pratik meselelere değinilebilecektir: Makalenin ikinci ana teması olarak da toplumsal cinsiyet kaynaştırması (gender mainstreaming) kadınların politik özgürleşmesi için anahtar sorunsallardan biri olarak sunulmaktadır.