Makale özeti ve diğer detaylar.
Çoğu Amerikan siyasetçi gibi Barack Obama da Amerikan ulusal kimliğinde oldukça derin köklere sahip olan demokrasinin yayılması misyonuna önem vermektedir. Obama, tarihsel tecrübelerin liberal demokrasinin şimdiye kadar denenmiş en iyi yönetim biçimi olduğunu gösterdiğini pek çok kez vurgulamıştır. Ancak George W. Bush'un demokrasinin yayılmasına yönelik politikalarının iç ve uluslararası kamuoyundan büyük tepkiler alması nedeniyle bu misyonu yerine getirirken farklı bir perspektif benimsemiştir. Bu bağlamda demokrasinin yayılması misyonunun Amerikan dış politika söylemindeki merkezi konumunu zayıflatmış, Bush yönetiminin iddialı özgürlük gündemini benimsemekten kaçınmış, aktivist korumacı yaklaşım yerine model oluşturma yaklaşımını benimsemiştir. Bütün bunlar Obama'nın demokrasinin yayılması misyonunu terk ederek güvenlik ve istikrara ilişkin çıkarlara öncelik verdiği iddialarına neden olmuştur. Ayrıca dünya genelinde demokratikleşme bağlamındaki gelişmeler karşısında izlediği politikaları da demokrasi yanlılarını tatmin etmekten uzak kalmıştır.
Like many American politicians, Barack Obama gives importance to mission of democracy promotion which has deep roots in American national identity. Obama stressed many times that historical experiences show us that liberal democracy is the best government pattern which has been tried so far. Due to the fact that George W. Bush's policies for democracy promotion got enormous reaction from domestic and international public opinion, Obama followed a different way to implement this mission. He has weakened the central place of democracy promotion in American foreign policy discourse, has not ambraced Bush administration's assertive freedom agenda, favored exemplarism over vindicationism. All of these provoked arguments that Obama left the mission of democracy promotion and gave priority to security and stability. Moreover Obama's policies toward democratic events in the world could not satisfy democracy advocates.