Makale özeti ve diğer detaylar.
Sosyal sermaye kavramı, 20. yüzyılın sonlarından bu yana akademik yazında kendine sıkça rastlanılan bir kavram haline gelmiştir. Kavramla, genel olarak bireyler arası ilişkiler, güven, yardımlaşma ve dayanışma, ağlar, sivil topluma ve kamusal faaliyetlere katılım gibi unsurlara işaret edilmektedir. Sosyal sermaye kavramı birçok disiplinle birlikte sosyoloji ve kriminolojininde ilgi alanına girmektedir. Kriminoloji disiplininde özellikle suçla mücadelede ve suçu önlemede sosyal sermayenin gücünden yararlanmak gerektiği akademik literatürde dile getirilmektedir. Özellikle suç teorilerinden sosyal kontrol bu noktada önemli bir işlev görmektedir. Bu makalede, sosyal sermaye bağlamında sosyal kontrolün suçu önlemede alternatif bir yaklaşım olabileceği noktasından hareket edilmektedir.
The concept of social capital has been referred in the literature since the late 20th century. Social capital generally refers to interrelations, confidence, hepling one another, networks, civic socities and public service. Social capital is under the review of many diciplines including sociology and criminology. In the criminology literature, the utilization of the power of social capital is viewed an important issue to prevent and fight against crime. The Social Control theory emphasizes the vital importance of the social capital. This study argues that social capital as a dimension of social control might be an alternative approach to crime prevention.