Water-themed türkü in turkish culture

A basic requirement for human life, water also appears as the subject of Türkü as well as other genres of Turkish music, in which it relates to various events in life. Following are the stories of several water-themed Türkü: Some türkü have to do with actual floods and similar events in nature. The song titled “Go and Call Han the Shepherd,” involves a girl named Sara who threw herself into a flood to rescue one of seven carpets she had woven, and drowned. Her mother was moved by her grief to sing the song. Such sudden and unexpected losss take form as a class of songs known as ağıt, or lament. Some laments commemorate suicides, some of which are by drowning. A new bride who could not bear the treatment she received from her in-laws after her husband was taken into the army, fell into a depression and drowned herself along with her baby in the river. The lament is now known as “Gelin Ayşe” (Ayşe the Bride). “Karakoyun” (Black Sheep) is the name of another melody which is played in order to guide cattle and sheep. A shepherd who is a master of the kaval (shepherd’s flute) falls in love with the daughter of the tribal chieftain, and uses the beauty of his playing to win her over. Her father agrees to the marriage on one condition: The shepherd must keep the sheep – which have been fed salt – from drinking solely by playing his flute. The shepherd succeeds, and her father consents. Another theme is that of a boy who falls in love with a girl going to and from the well for water, including flirting, eye contact, etc. Finally the family does not consent to the marriage, leaving them to grieve.

Music ,

Culture ,

Song ,

Water ,

İnsan hayatının temel gerekliliklerinden biri olan su, Türk müziğinin diğer türlerinin yanında hayattaki farklı olaylara değinen Türkülere de konu olmuştur. Su temalı bazı Türkülerin hikâyeleri şöyledir: Bazı türküler yaşanmış seller ve diğer tabiat olaylarını konu alır. “Gedin Deyin Han Çobana” adlı türküde dokuduğu yedi kilimden birini kurtarmak için kendini sel sularına bırakıp boğulan Sara isimli bir kızın hikâyesi anlatır. Annesi kızının acısıyla bu türküyü yakar. Bu tür ani ve beklenmeyen ölümler ağıt olarak bilinir. Bazı ağıtlar, kimisi boğularak gerçekleşen intiharlardan sonra yakılmıştır. Kocası askere gittikten sonra kocasının yakınlarından gördüğü muameleye dayanamayan bir yeni gelin buhrana düşer ve bebeğiyle birlikte kendini nehre atarak intihar eder. Bu ağıt “Gelin Ayşe” olarak bilinir. “Karakoyun”, sürü ve koyunları gütmek için çalınan bir başka melodinin adıdır. Kaval ustası bir çoban, aşiret reisinin kızına âşık olur ve kavaldaki maharetini sergileyerek kızın gönlünü çalar. Kızın babası evlenmeleri için bir şart koşar: Çoban –tuzla beslenmiş- koyunların su içmesini yalnızca kaval çalarak engelleyecektir. Çoban bu işi becerir ve kızın babası bu evliliğe razı olur. Bir başka temada bir delikanlı, kuyudan su taşıyan bir kıza âşık olur. Cilveleşmeler, bakışmalar başlar. Sonunda aileler evliliğe izin vermez ve sevdalıları kederleriyle baş başa bırakırlar.

Müzik, ,

Kültür, ,

Türkü, ,

Su ,