Makale özeti ve diğer detaylar.
Kut, Eski Türklerde Siyasi iktidar anlamına gelmekte ve bu unvan Tanrı tarafından
hakanlara verilmekte idi. Tanrı “kut” bağışı ile Türk hakanına hükümdarlık güç ve yetkisi vermekte idi. Eski Türkler’deki siyasi iktidarın Tanrı tarafından verilmesi düşüncesi İslamiyet sonrası da devam etmiş; bu defa hakimiyet görevi “Allah” tarafından çeşitli yollarla verilir olmuştu. Nitekim, Osmanlılar’da hakimiyet düşüncesi de Orta-Asya Türk geleneğinin devamıdır. Onlar, hakimiyetin bir soy, hükümdar ailesi veya halk üzerinde kabulünü beşeri kanunların değil “Allah”ın tayin ettiğine inanıyorlardı. Dolayısıyla kendi sultanlıklarını da onlara Allah bağışlamıştı. Peki bu nasıl olacaktı? İslamî anlayışa göre bu ancak Peygambere gönderilen vahiy yolu ile olabilirdi. Bir daha peygamber gelmeyeceğine göre bu, çeşitli rumuzlar ile gerçekleşebilirdi. Bunlar, salih rüya, keramet, keşif ve astroloji gibi gaibden
gelecek ili ilgili haberler veren yollardı.
Kut, for old Turkish culture meant political power and this status was belived to be given to Hakans by God. By “Kut” god gave Turkish Hakan sovereignty, power and authority. The belief that the political powe given by God continued in and after İslamic period and this time soverignity was given by God in various ways. Likeways, Ottoman consesus about authority was continuation of the Middle-Asia Turkish tradition. They belive it was Godto assign tha authority, rather than ancestor, royal family or law. Consequently, God gave them the power to govern. According to İslamic idea, this coul only occur by means of prophecy. Since there woul be no other prophet, this could only happen by various sybols which foretell the future such as dreams, miracle, discovery and astrology.