Makale özeti ve diğer detaylar.
Think-tankler günümüzde özellikle küresel ve bölgesel güç olmayı hedefleyen ülkelerde dış politika, siyaset ve ekonomi gibi konularda ne gibi stratejilerin izleneceği gibi konularda önemli oranda politika yapıcılara değişik alanlarda çalışmalarıyla alternatifler sunarak katkı sağlamaktadır. Türkiye’de ise her ne kadar think-tank sayısı ve niteliği anlamında son yıllarda olumlu gelişmeler gözlemlense de gelişmenin beklenilen düzeyde olmadığı bir gerçektir. Türkiye’de kâğıt üzerinde think-tank sayısı elli civarında think-tank görünmesine rağmen fiiliyatta sayı beşe, altıya kadar düşmektedir. Dolayısıyla Türkiye gibi bölgesel liderliğe soyunan bir ülkenin think-tank anlamında çok daha ileri düzeylere gelmiş olması gerekirdi. Türkiye’de faaliyet gösteren think-tanklerin önemli sorunlarla karşılaştığı gözlenmektedir. Bunların başında ekonomik sorunlar gelse de bu kuruluşları kendi bünyelerinden kaynaklanan sorunlar da göz ardı edilemez. Think-tank’lerde çalışacak genç beyinlerin yetiştirilmesinin önemi yanı sıra bu merkezlere her türlü destek olunmasının da toplum, devlet ve özel sektör olarak benimsenmesi gerekir. Aksi takdirde bu alanda Türkiye’nin açığı giderek kapanamaz boyuta gelip sadece diğer güçlü aktörlerin hamlelerinin izlenmesi durumunda kalınabilir.
Today think-tanks provide different alternatives to policy makers significantly about the strategies to be followed in foreign policy, politics and economy especially in the countries aiming to be global and regional power. However in Turkey although there have been positive developments about the number and the quality of think-tanks it is a fact that the development is not at the expected level and the real number of the active think-tanks may decline to five or six. Therefore in a country like Turkey aiming to be a regional power must have reached a better level regarding think-tanks. It is observed that think-tanks in Turkey are faced with important problems. Although the economic problems are the leading problems, the problems stemming from these organizations’ internal structures cannot be ignored. Besides the importance of educating new generations for these think-tanks, also the principle to support these organizations must be adopted by state, society and private sector. Otherwise the gap of Turkey in this field will deepen and Turkey’s position will be limited to watching the others’ moves.