Makale özeti ve diğer detaylar.
Halktan ve aydın kesimden büyük ilgi gören Mevlevîler, sultanlar ve devlet yöneticileri tarafından da benimsenmiş bir topluluktur. Padişahlar, Mevlevîleri daima kendilerine manen destek olacak bir konumda görmüşlerdir. Mevlevîlikte şeyhlerle devlet başkanı ve yöneticiler arasında, diğer tarikatlardan daha fazla, iyi ilişkiler vardır. Osmanlı devletini başarı ile yöneten padişahlar, siyasî, askerî, idarî alanlarda elde edilen başarılardaki devamlılığı sürdürmek için, ilim, kültür ve sanat hayatının gelişmesi gerektiğinin farkındadırlar ve bu çerçevede ilim ve sanat çevresinden destek ve himayelerini esirgememişlerdir. Bu sebeple her biri birer eğitim kurumu olan Mevlevîhanelere ayrı bir hassasiyet göstermişlerdir. Tarihi süreç içerisinde bakıldığında Mevlevîhaneler, kültür ve sanat alanındaki faaliyetleriyle birer okul niteliğinde idiler. Pek çok sanatkâr yetiştiren, toplumu bilinçlendirip ihya eden güzel sanatların bir şubesi kabul edilebilecek bu kurumları yöneticilerin görmezden gelmesi imkansızdı. Bu açıdan bakıldığında Osmanlı ilim, kültürsanat hayatındaki seviye ve kalitenin, devleti yöneten padişahların bu tür çalışmalara verdiği önemle, dolayısıyla ülkenin gelişmesi ve istikrarı ile doğrudan ilgili olduğu görülmektedir.
As the members of a community, Mawlawis who were much interested in people and intellectuals were also embraced by sultans and state governors. Sultans considered that Mawlawis would always support them inwardly. There were more good relations in Mawlawism between the head of state and sheikhs as per the other orders. The sultans who successfully governed Ottoman Empire were aware of the necessity in the development of the life of science, culture and art to sustain the success gained in the political, military and administrative areas, so they did not spare any support and protection on the society of science and art within this frame. For this reason, they showed a special sensitivity to Mawlawi houses that each was an education institution. As it was examined within a historical process, Mawlawi houses were schools where in culture and art studied. It was impossible for the governors to ignore such kind of institutions which could be considered as the branches of fine arts in reviving the society and making it conscious about life. According to this aspect, it was comprehended that the level and quality of Ottoman science, culture and art were directly related with the importance given by sultans who governed the state to such activities and thereby the development and the stability of the country.