Makale özeti ve diğer detaylar.
Bu çalışmanın problematiği XIX. ve XX. yüzyıllara damgasını vuran milliyetçiliğin hızlanan küreselleşmeyle birlikte sorgulanan bir ideoloji haline gelmiş olmasıdır. Milliyetçiliğin ideolojik anlamda ne gibi esasları olduğu sorusu üzerine bina edilen araştırmada milliyetçi esasların günümüz şartlarında geçerli olup olmadığı hususuna da değinilmektedir. Verilerin yorumlanması neticesinde milliyetçiliğin; ulus esaslı sosyal ve siyasi örgütlenme (ulus devlet anlayışı), milli egemenlik, milli kimlik, ülkesel, idari, siyasi bütünlük ve ülkedeki ekonomik kaynaklara tam olarak hâkim olabilme gibi esasları olduğu; bu esaslardan kaynaklanan toplumsal ve siyasi kurumların küreselleşme şartlarında da varlığını ve önemini koruduğu gibi sonuçlara ulaşılmıştır.
This study discusses that nationalism that was predominant in the 19th and 20th centuries has become a questionable ideology in the process of fast-growing globalization. The research focuses on ideological principles of nationalism as well as whether these principles are applicable to today’s circumstances. When data was interpreted, it was concluded that nationalism has principles such as nation-based social and political organization (national state approach); national sovereignty; national identity; integrity in terms of country, administration and politics; and total control over economic resources in the country. Another conclusion is that social and political institutions that stem from those principles are still important and continue to exist in the circumstances that globalization creates.