Makale özeti ve diğer detaylar.
ABD'nin AB yolundaki Türkiye'ye verdiği destek yalnızca "perde arkası yoğun diplomasi" yoluyla gerçekleştirilmemiş, ABD aynı zamanda NATO, Batı Avrupa Birliği (BAB) ve Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği (AGSK) gibi savunma ilişkileri konusunda da Türkiye'nin dışlanmaması için çaba sarfetmiştir. Avrupa Birliği, Ortak Dış ve Güvenlik Politikası (ODGP) konusunda kendi ayakları üzerinde durmanın hesabını yaparken, Türkiye'nin AB üyeliği gerçekleşirse, AB içinde ABD-İngiltere-Türkiye ekseninde bir "transatlantik bağ" kurulacaktır. Kuşkusuz bu durum NATO'dan bağımsız bir "Acil Müdahale Gücü" (Rapid Reaction Force) oluşturmak isteyen Avrupa Birliği’ni kaygılandırmaktadır. Günümüzde ABD ve AB arasında sessiz ve gizliden gizliye bir mücadele yaşanmakta olduğu düşünülecek olursa, ABD yönetimi, İngiltere'nin yanında Türkiye'yi de AB içinde bir "Truva atı" olarak görmek istemektedir.
The USA’s support for Turkey, which is on the European Union path, has showed itself not only as “intense diplomacy from behind a curtain” but also as incessant opposition against Turkey’s isolation from defence organizations like European Security and Defence Identity (ESDI), North Atlantic Treaty Organization (NATO) and West European Union (WEU). While the European Union aims to stand on its own feet in Common Foreign and Security Policy (CFSP), in case of Turkey’s EU membership there will be a “transatlantic connection” on the orbit of the USA-England-Turkey in the EU. Without doubt it makes EU anxious as they are trying to create an “European Rapid Reaction Force” (ERRF) which is independent from NATO. Taking into consideration the idea that there is a silent and secret rivalry between the EU and the USA in the present; the USA wish to see Turkey as a “Trojan horse” together with England in the EU.