Makale özeti ve diğer detaylar.
Osmanlı Devleti'nde padisahın mutlak otoritesini saglamak üzere görevlendirilen iki zümre bulunmaktadır. Bunlardan ilki ehl-i örf denilen askerî, idarî ve mâlî islerden sorumlu olan beylerbeyi, sancakbeyi, su-bası, mütesellim, mutasarrıf v.b. kisilerdir. İkincisi ise ehl-i ser' diye adlandırılan adlî, hukûkî meselelerin çözülmesinde önemli bir görevi ifâ eden kadı (nâib)'lardır. Kadı, insanlar arasında vuku bulan dava ve tartısmalı konuları yasal hükümlere göre çözer ve Padisah tarafından merkezden berât ile atanırdı1. Kadıların görevi, sadece insanlar arasındaki anlasmazlıkları çözmek degildi. Onlar aynı zamanda yetki alanlarındaki kazada beledî ve noterlik islemlerini de yaparlardı2. Ayrıca hükümet merkezinden gönderilen fermân, berât, buyuruldu gibi emirlerin tebligini yaparlar, bu emirlerin uygulanmasında diger görevlilerle isbirligi halinde çalısırlardı3. Osmanlı Devleti'nde kadılar dogrudan dogruya merkeze karsı sorumluydular ve tek muhatapları da orasıydı.