Makale özeti ve diğer detaylar.
Bu çalışmada ulus devlet ve ulusçuluğun küreselleşmeyle etkileşiminin ortaya konması amaçlanmıştır. Çalışmada tarihsel ve betimsel araştırma tekniklerinden yararlanılmıştır. Çalışmada öncelikle ulus devlet, ulusçuluk ve küreselleşmenin tarihsel gelişimine, daha sonra da ulus devlet, ulusçuluk ve küreselleşmenin etkileşimine değinilerek çalışma sonlandırılmıştır. Çalışmanın sonunda, küreselleşme sürecinde ulus devletin temel niteliklerinin birçok açıdan aşındırıldığı ve ulus devletin yeniden şekillendirildiği; ulusçuluğun da bu süreçte zayıflatıldığı tespit edilmiştir. Ancak buna rağmen, Kapitalist sermaye birikiminin varlığının ve devamlılığının sağlanması için ulus devletin yeni roller biçilen, yeni nitelik ve işlevler yüklenen, vazgeçilemeyen bir aktör olduğu; küreselleşme sürecinde ulusçuluğun da yükselen bir ideoloji olduğu sonucuna erişilmektedir.
It is aimed, in this study, to reveal the interaction of nation-state and nationalism with globalisation. In this study, benefiting from historical and descriptive research methods; historical development of nation-state, nationalism and globalisation is initially dwelled upon and then the study is concluded by focusing on the interaction between nation-state, nationalism and globalisation. It is revealed as the conclusion of the study that essential characteristics of nation-state is impoverished in many aspects during the course of globalisation and that nation-state is reshaped and nationalism is weakened in due course. Despite this, however, it is concluded that nationalism is an irreplaceable actor which is ascribed new roles and attributed new functions and qualities in order to ensure the presence and permanence of capital accumulation and that also nationalism is a rising ideology during globalisation.