Makaleler     Dergiler     Kitaplar    

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi

Yıl 2007 , Cilt 9 , Sayı 2

Makale özeti ve diğer detaylar.

Makale özeti
Başlık :

Siyasetnâme özellikleri açısından râhatü’s-sudûr’un değerlendirmesi

Yazar kurumları :
Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi1
Görüntülenme :
1029
DOI :
Özet Türkçe :

İnsanlar tarihin ilk çağlarından itibaren çeşitli şartların gereği olarak toplu halde yaşamaya mecbur olmuşlardır. Bu durum ise bireyin toplumla olan münasebetlerini tanzim ederek, karşılıklı hak ve hukuk çizgilerinin kesin sınırlarla tespit edildiği bir düzen fikrini ve zamanla devlet anlayışını ortaya çıkarmıştır. Gerek ilkel kabilelerdeki hayatı şekillendiren basit düzen anlayışı olsun, gerekse günümüze kadar uzanan çizgide modern devlet kurallarına dayalı bir düzen anlayışı olsun, insanlar daima kendisini ve toplumu yönetecek, yasalar koyacak bir idareci seçmek zorunda kalmıştır. Bu aşamada idare eden ile idare edilenler yani devletle halk arasında karşılıklı hak ve hukuk ilişkisine dayanan bir anlayış ortaya çıkmaktadır. Bu ilişkinin temelinde adalete dayalı sosyal eşitliği sağlayıcı bir idare anlayışı yatmaktadır. Ancak her toplumda ve devlette adalet ve eşitliği sağlamanın mümkün olamayacağı aşikardır. İstenmeyen böyle bir durumun ortaya çıkmaması için veya devletin içerisine düştüğü sıkıntılı ortamdan kurtarılması amacına yönelik olarak devlet adamlarına siyaset bilimi niteliği taşıyan ve özde devlet hayatına ilişkin kurallar ve tavsiyeler içeren eserler kaleme alınmaya başlanmıştır. Genel olarak Siyasetnâme adı altında birleştirdiğimiz bu eserler aslında muhteva, şekil ve üslup açısından çeşitlilik arz etmektedir. Bazıları doğrudan hâkimiyeti elinde bulunduran hükümdara hitaben yazılırken, bazıları da devlet içerisinde ikinci adam konumunda olan vezirlere yazılmış veya kim için yazıldığı ayrıntılı biçimde izah edilmemiş ve genel ifadeler kullanılmıştır. Siyasetnâmelerde ele alınan konular arasında; hakimiyet telakkisi, hükümdarda bulunması lazım gelen özellikler, vezirin görev ve yetkileri, diğer devlet ricalinin seçiminde gösterilmesi gerekli titizlik, ordu ve maliye teşkilatına dair gerekli tavsiyeler başta gelir. Bu tavsiyeler asırlar sonra dahi hala geçerliliğini korumaktadır. Ortaçağlardan itibaren tarih sahnesinde yer alan devletlerin ve hükümdarların karşılaştığı meseleler arasında küçük farklar dışında pek fazla bir değişikliğin olmadığı ve yapılan yanlışlar ile alınması istenen tedbirlerin hemen hemen aynı çerçevede olduğu anlaşılmaktadır.

Özet İngilizce :

From the beginning of Antiquity, because of many conditions, people had to live together. After this position resulted to the idea of order that shape responsibilities of individual to the society and arrange law and limits of both people and institutions. Then after a while step by step the origin of the state concept had started to appear. Either in primitive tribes or in the modern state, people had to choose a leader who manages single himself and the society. In this condition between state and society, the idea related on law and rights opposing each other. In the centre of these relations there were the concept of justice and social equality. However, it is the fact that to suply justice and equality is not possible in societies. To inhibit this situation and to solve the problems of states, some books that had some information about the science of policy and include some rules about state life and advices had started to written for state men. Generally these books named as “Siyasetnâme” that were diversified by contents, forms and methods. Some of these books (manuscriptions) were written for the kings who had sovereignty directly and the other books were written for the secondary men, viziers. However some of manuscriptions did not include any information to be written for whom only general expressions were used. Some subjects mentioned in Siyasetnâme are the concept of sovereignty, king features, vizier’s duties and competencies how to choose state men, some advices about army and economic systems. These advices had validity even in present. From the middle ages, all states and king in history were faced with the same problem sup to down, even falsies, advices and dispositions were the same.

Anahtar kelimeler :
Tam metin (Türkçe) :
Paylaş :
Benzer Makaleler
Yorum Yap
  • Adınız :
  • Güvenlik Kodu :
  • Yorum :