Makale özeti ve diğer detaylar.
Since the early Greek, philosophical thinking has the difficulty relating permanent conception of being with the temporal world. The continuous one and the change have ever been considered to be contradicting with each other. The objective in this paper is to follow this problematic in post-Cartesian philosophy. It will be argued that the ancient difficulty of conjoining the permanent with the temporal, which principally sustains itself in all philosophical discussions, has turned over the problem of logic and freedom in post-Cartesian thought as the dilemma between representationalism and the idea of movement.
İlk Grek düşüncesinden günümüze değin felsefi düşünce, varlık kavramı ile zamansal dünyayı birlikte açıklamakta güçlük yaşamıştır. Sürekli olan ile değişen hep birbirine çelişik olarak görülmüştür. Bu makalede amaç bu problemin post- Kartezyen felsefedeki izlerini çözümlemeye çalışmaktır. Pek çok felsefi tartışmada kendisini yineleyen ve Antik düşüncede varlık ve oluş problemi olarak kavramsallaştırılan, sürekli olan ile zamansal olanın bağdaştırılmasındaki güçlük olarak ortaya çıkan problemin post-Kartezyen felsefede özellikle mantık ve özgürlük kavramları etrafında yeniden şekillendiği tartışılacaktır.