Makale özeti ve diğer detaylar.
Ondokuzuncu yüzyılda, Avrupa’nın ekonomik yayılması karsısında Osmanlı Deniz Ticareti de gelisti. Fakat kapitülasyonlardan faydalanan Avrupa sirketleri Osmanlı sahillerinde yapılan deniz ticaretine gittikçe egemen oldular. Bu egemenlik arttıkça Osmanlı sahillerindeki kabotaj tartısmaları da arttı. Osmanlı Devleti I. Dünya Savası’na imparatorlugun her alanında, her konudaki yogun tartısmalarla girdi. Marmara Denizi bu kabotaj tartısmalarının odak noktalarından birisi oldu. II. Mesrutiyet döneminin savasları, ilhakları, boykotları altında gelisen milli ekonomisiyle kabotaj tartısmaları da bir egemenlik mücadelesine döndü. Güvenlik kaygılarının iyice arttıgı Dünya savası öncesi, Marmara denizi, Osmanlı devlet adamları için mutlaka egemen olunması gereken bir deniz haline gelmisti.
The Ottoman trade through sea had developed as a result of European economic expansion in the 19th century. The European countries taking benefit of the capitulations had become dominant with respect to trade on the coastal areas. This resulted in arguments for cabotage on the Ottoman waters by the Ottoman ruling class. The Ottoman state entered into the Great War with strong arguments almost about everything, the center of which concentrated on the cabotage on the Marmara Sea. The arguments about the cabotage was turned to be connected with sovereignty discussions that had been a result of the national economy developed under the conditions of wars, annexation and boycotting in the period of the constitutional monarchy. The Marmara became an important sea to be taken under strict control by the Ottoman decision makers in the eve of the World War largely dominated by the security concerns.