Makale özeti ve diğer detaylar.
Türk milletinin vermis oldugu bagımsızlık savasının basarıya ulasmasından sonra kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin çagdas medenî devletler seviyesine çıkarması için yapılan inkılâp hareketleri sürecinde Gazi Mustafa Kemal Pasa’nın Yurtiçi Gezileri’nin önemli bir yeri vardır. Çünkü Gazi Pasa; genç Cumhuriyet’in medenî devletlerarasında hak ettigi yerini alabilmesi için, çesitli alanlarda devrimlerin yapılması gerektigi inancını düsünce alanından icraat alanına basarıyla tasımıstır. Atatürk’ün Yurtiçi Gezileri hem yeni inkılâpların gerekliliginin anlasılması hem de yapılan inkılâpların halk tarafın nasıl karsılandıgının göstergesi olması bakımından önemlidir. Belki de bu gezilerden birisi olarak adlandırılması mümkün olmayan fakat 1937 yılında Atatürk’ün Çesme-Ilıca’ya yapmıs oldugu bir ziyareti kronolojik yayınlarda yer almamıstır. Bu yazı, dönemin kaynaklarında zikredilen gezilerin önemini ortaya koymanın yanı sıra, bilinmeyen gezilerden birisinin varlıgına dikkat çekerek -halk arasında söylene gelen ve dogrulugu kabul edilebilir olan- Atatürk’ün az bilinen yönlerinin de vakit geçirilmeden yeni kusaklara aktarılmasında tarihe tanıklık edebilecek sözlü kaynakların degerlendirilmesi gerçegini ortaya koyma amacındadır.
It is of great importance that Gazi Mustafa Kemal Pasha visited many of the homeland cities during his revolutionary movement made so as to promote the Turkish Republic State to the same rank as the modern and civilized countries just after the triumph acquired through the great efforts of the Turkish nation for their independence. The reason for this is that Gazi Pahsa was able to accomplish to put into practice his belief that various kinds of revolution in various areas were required for the young Republic to get the rank it deserved among other civilized countries, which had been considered as simply a thought initially. These visits suggest importance in terms of both covering the why of the new revolutions’ being inevitable and lenousing how the Turkish nation to react or welcome them. The Çesme- Ilıca visit of Atatürk may not have been considered as the one among other visits and this visit realized in 1937 did not take place in the chronological issues. Besides clariflying the vitality of the visits pronounced in the resorces during that period, by attracting the attentions to one of Atatürk’s unknown– the one having been publicly alleged and accepted as true–this study aims at highlighting the necessitiy of putting the oral nesources to use, who are to witness history, in letting other hardly known aspects of Atatürk be known by the new generation immediately.