Makale özeti ve diğer detaylar.
20. Yüzyılın özgün gelismeleri içinde yer alan ve bagımsız Türk devletinin kurulmasıyla sonuçlanan Milli Mücadele’nin gerçek niteliklerinin tam olarak kavranabilmesi için bu mücadelenin diplomasi cephesini olusturan dıs politika boyutunun da bilinmesi özel bir önem tasır. İmparatorlukların çözüldügü ve ulus devlet olgusunun yükselise geçtigi Birinci Dünya Savası sonunda, Osmanlı İmparatorlugu sona ererken yeni Türk devletinin dogusuna giden yolda verilen mücadelenin temel karakteristigi, emperyalizmi karsısına almasıydı. Yüzyılların paylasım projelerine dayanan ve dönem konjonktürünün de avantajlarına sahip emperyalist bloga karsı verilen bu mücadelenin esasları, Türk ulusunun tarihsel ihtiyaçları ve Atatürk’ün belirledigi temel ilkeler çerçevesinde belirlenmistir. Bu açıdan ele aldıgımız dönemde yürütülen Türk dıs politikasın özelliklerinin bilinmesi; tarihsel yönden oldugu kadar, günümüz dıs politikasının dogru tespit edilmesi ve yürütülmesi bakımından da büyük önem tasır.
In order to comprehend the real nature of the natıonal struggle fully, which was one of the peculiar developments of the 20th century and ended in the formation of a new independent Turkish state, it is crucial that one also has to know the political dimensions of this struggle with respect to the diplomatic struggle of the time. The unique characteristic of the struggle leading to the establishment of a new Turkish state in the last days of the Ottoman Empire, which was characterized by the rise of the concept of the natıonal state, was its opponence with the imperial powers. The basic principles of this struggle waged against the imperial powers who had long planed to partition the Otoman Empire and had had all the advantages of the conjuncture of the period, were shaped by the principle rules of Atatürk and the historical needs of the nation. Therefore, the need to know the nature of the Turkish foreign policy of the period under study, both historically and in terms of the establishment and implementation of the contemporary foreign policy acurretely, is essential.