Makale özeti ve diğer detaylar.
Kamu kesiminin belli bir mali yıl içerisindeki gelirlerinin o yıl içerisindeki giderlerini karşılayamaması sonucunda açık vermesi, hemen hemen ilgili bütün kesimlerce istenilmeyen bir durum olarak kabul edilmesine rağmen, gerek Türkiye'de gerekse diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerde bütçe açıkları iktisadi yaşamın bir parçası olarak süregelmektedir. Savaş ya da benzeri olağanüstü durumlarda kaçınılmaz olabilen bütçe açıkları, iktisadi dalgalanmalar nedeniyle de yıldan yıla farklılık gösterebilmektedir. Ancak, kamu açıklarının büyük boyutlarda gerçekleşmesi ve kronik bir özellik taşıması, ülkenin genel iktisadi yaşamında neden olduğu olumsuzluklar dolayısıyla istenilmeyen bir durum olarak kabul edilmektedir. Kamu açıklarının esas olarak yatırım harcamalarından çok, büyük bölümü özünde üretken olmayan kamunun tüketim harcamalarından kaynaklanıyor olması, bu endişenin temel kaynağını oluşturmaktadır. Bu çalışmada Türkiye'de kamu maliyesinin kamu gelirleri ile kamu harcamalarını oluşturan kalemler ele alınarak, kamu açıkları ve açıklara neden olan güncel sorunlar tartışılacaktır.
The question of wether the inflation tax should be part of an optimal taxation policy has received considerable attention since Phelps (1973). Milton Friedman (1969) showed that the optimal inflation rate is equal to minus the real interest rate and the nominal interest rate is equal to zero. But Edmund Phelps argued that all taxes have some social costs and inflation is the one of these taxes. If governments had only distortionary taxes, then optimal inflation rate must be positive. To minimize these costs, a government should choose the rates of tax and inflation so taht their marjinal costs are equal. This is the optimal seigniorage theory. Theory implies that nominal interest rates and inflation move together with tax rates. This paper presents an ampirical analyses about the implicatios of the theory in Turkey. Results don’t support these implications