Makale özeti ve diğer detaylar.
18.yüzyıldan itibaren Batıda gelişen feminist hareketin etkisiyle, kadınlar 19.yüzyılın II.yarısından itibaren basın yoluyla kendilerini ve taleplerini ifade etmeye, talepleri doğrultusunda örgütlenmeye ve çeşitli hakları elde etmeye başlamışlardır. Erkekler yurttaş olma mücadelesini yalnızca kamusal alanda sürdürürken, kadınlar bu mücadeleyi kamu alanında olduğu kadar ailede, yani özel alanda da sürdürmek zorunda kalmışlardır. Büyüyen küresel ekonominin yarattığı faydalar ülkeler arasında eşit olarak dağılmayıp daha derin ekonomik farklılıklara yol açarken, yoksulluğun kadınlaşmasına, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin artmasına ve çalışma koşullarının bozulmasına neden olmuştur.
Since 18th century, with the effect of feminist movement, women started to state themselves and their demands, to organize in accordance with their demands and to gain various rights from 2nd half of 19th century. While men maintaining the struggle of being a citizen in the public domain, women had to maintain this struggle in the family namely in the private space as well as in the public domain. While the benefits created by growing global economy do not distribute equally between countries but led to deeper economic differences , they caused feminization of poverty, increase of inequality of social gender and deterioration of working conditions.