Makale özeti ve diğer detaylar.
Edebiyat ve tarihin kesişim noktasında ortaya çıkan edebiyat tarihi, edebî eserleri, şahsiyetleri ve edebiyat olaylarını kronolojik bir şekilde inceleyen bir disiplin olarak tanımlanmaktadır. Bu disiplinin ilk örnekleri, Batı edebiyatlarında ortaya çıkmıştır. Divan şairlerinin biyografileriyle birlikte dönemin edebî eserlerini de değerlendiren şuara tezkireleri, türün Türk edebiyatındaki ilk örnekleri olarak kabul edilmektedir. Gustave Lanson'un fikirlerinden etkilenen Fuad Köprülü, Türk edebiyatında batılı anlamda edebiyat tarihçiliğimizin kurucusudur. Köprülü yazdığı eserlerle kendinden sonraki edebiyat tarihçilerinin pek çoğunu etkilemiştir. Fuad Köprülü'nün etkilediği bu isimlerin başında aynı zamanda öğrencisi olan Nihad Sami Banarlı gelmektedir. Bu makalede Nihad Sami Banarlı'nın edebiyat tarihçiliği; yazarın edebiyat tarihi ile ilgili düşünceleri, etkilendiği isimler, metodu ve bu sahada yazdığı kitaplardan hareketle bir bütün hâlinde incelenmeye çalışılacaktır.
Literary history is defined as a discipline that examines literary works, writers, literary events in a chronological order. The first examples of this discipline emerged in Western literatures. In Turkish literature tezkires, which evaluate some Divan poets and their works, are accepted as the first examples of this kind. Fuad Köprülü, who was affected by the ideas of Gustave Lanson, is the founder of a literary history writing in a Western sense in Turkish literature. He became a leading figure and an example with his works about this issue. Many writers of literary history have been affected by his views. One of these writers was Nihad Sami Banarlı, who was also one of his students. This article discusses Nihad Sami Banarlı's way of writing literary history based on his ideas about literary history writing, the persons who affected him, his method in writing and his books in this field.